Siz onları yedikçe onlar beyni yiyor!

Beslenme alışkanlıklarımız yalnızca kalp hastalıkları, diyabet gibi sorunlara yol açmakla kalmıyor. Beslenmenin beyin sağlığı ile de güçlü bir ilişkisi var. Sağlıksız gıdalar konsantrasyonu düşürüyor, hafızayı etkiliyor. Kalp dostu Akdeniz tipi beslenme ise beyne de dost.

Siz onları yedikçe onlar beyni yiyor!
REKLAM ALANI
Yayınlama: 21.01.2024
A+
A-

Didem Seymen – Trans yağlar açısından zengin, yüksek karbonhidratlı fast-food gıdalarla beslenen ve paketli ürünleri sık sık ve çok miktarlarda tüketenlerin beyin fonksiyonlarını korumaları oldukça güç. Bu durumu tersine çevirmek için antioksidan ve vitamin açısından zengin bir beslenme öneriliyor. Katkı maddesi içeren besinlerin beyin sağlığımızı nasıl etkilediğini konunun uzmanlarına sorduk. 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, beslenme ile beyin sağlığı arasındaki ilişkiyi şu sözlerle anlatıyor: 

“Yüksek karbonhidratlı besinleri tükettiğinizde kan şekeri hızlıca yükselmeye başlıyor ve hızlıca da düşebiliyor. Bu da bilişsel işlevlerin yavaşlamasına yol açıyor, konsantrasyonu düşürüp hafızayı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Literatürde yüksek şeker tüketiminin beyinde enflamasyona yol açtığına dair birçok çalışma görebiliriz. Buradan kastettiğimiz tabii aşırı şeker tüketimi. Paketli gıdalar yani işlenmiş olan gıdalar yüksek oranda şeker ve trans yağ içeriyor. Bunlar aslında hem kalp hastalıklarına, hem diyabete yol açabileceği gibi aynı zamanda da proteinden fakir ve lif oranı düşük besinler. O yüzden de işlenmiş gıdalar beyin fonksiyonlarını değiştirebiliyor, beyinde birtakım dalgalanmalara yol açabiliyor. Bu tarz paketli ürünleri sık ve aşırı miktarlarda tüketenlerin maalesef ki beyin fonksiyonlarını korumaları çok mümkün değil. Aşırı tüketim beyin fonksiyonlarına zarar veriyor, beyin işlevselliğini yitirebiliyor. Özellikle çocuklarda çok ciddi öğrenme güçlükleri görülüyor. Bu yüzden katkı maddesi içeren besinlerin tüketimini istemiyoruz.” 

‘ŞEKERİ DOĞAL YOLLARDAN ALIN’

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Dağ da kötü beslenmenin beyinde yaptığı tahribatın ispatlandığını belirtiyor: “Beyin, kanla beyne götürülen besin maddeleri ile beslenir. Normal koşullarda beynin tek enerji kaynağı kanla beyne taşınan oksijen ve glikoz; yani şekerdir. Şeker düzeyinin beyinde azalmasına bağlı olarak, şuur kaybından komaya kadar birçok belirti oluşabilir. Bunun yanında beyinde şeker düzeyinin artması da tahribata yol açar. Beyninizi iyi beslemek istiyorsanız makul miktarda et ve sebze tüketin, şekeri doğal yollardan alın. Fast-food türü gıdaların tüketilmesi aşırı kilo, vücut direncinde düşme ve hafıza zayıflığı yapar. Beyin yaşlanmasını yavaşlatmak için; arı poleni, üzüm çekirdeği, A, B, C ve E vitamini, balık, yeşil çay, biberiye, zencefil, dereotu, fesleğen ve bir bitki türü olan gingo biloba faydalıdır. Doğal yetişmiş yeşil yapraklı sebzeler, mevsiminde yetişmiş meyvelere ağırlık verilmelidir.”

PEKİ NE YEMELİ?

“Yapılan çalışmalar, Akdeniz diyetiyle beslenmenin Alzheimer riskini azalttığını gösteriyor” diyen Tapan, “Omega-3 içeren yani somon, uskumru gibi balık, ceviz, badem, semizotu gibi besinleri sık tüketmek koruyucu etken sağlayabiliyor. Yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, mevsim meyve ve sebzelerini tüketiyor olmak, mor lahana, mor havuç gibi besinleri kullanmak, brokoli, karnabahar, ıspanak, resveratrolden zengin çekirdekli üzüm, kahve veya kafein, Brezilya cevizi, yumurta, iyi pişmiş tavuk eti, az işlenmiş karbonhidrat, iyi yağlar, kuru baklagilden zengin beslenmek önemli” diyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.